8 Mayıs 2009 Cuma

Bursa gezisi

Bursa'ya gitmek için çok neden var
İpek yolu üzerinde bulunan tarihi şehrin verimli ovası üzerinde, yolun her iki yanına dizili son derece modern fabrikaları görünce önceleri sanki bir Alman kentine giriyormuş izlenimi uyanıyor. Fakat şehir merkezine yaklaştıkça standart Bursa'da olduğunuzu çok geçmeden anlıyorsunuz.

Sadece camiler, türbeler, ipek, kadife, kestane şekeri, şeftali, Uludağ, teleferik turu, kılıç kalkan oyunu değil tabii Bursa'da yaşanan. "Bursa" denince aklımıza tekstil ürünleri, özellikle havluları, bıçakları ve ipek böcekçiliği geliyor.
Daha bitmedi. Roma Bizans döneminden kalma tarihi eserleri, müzeleri, medrese, han, hamam, kervansaray, imarethaneler, köprüler, çeşmeler, parklar, anıt olmuş çınar ağaçları, kapalıçarşısı, yaşanası güzellikteki evleri, çevre köyleri, şifalı termal kaplıcaları gezip gördükten sonra iskender kebebını yemek için de sıraya giriliyor Bursa'da.
Tarihi Ulucami'nin mimarisini, iç duvar hat sanatı örneklerini ve fiskiyeli havuzu ziyaretinizde hayran kalıyorsunuz.
Yeşil Cami ve Yeşil Türbe'nini ihtişamı, duvar çinileri ve mermer çeşmesi tekrar tekrar gelmenize neden oluyor. Hepsi de son derece etkileyici Ata yadigarı eserlerimiz.
Bunlara ilave olarak bir yer daha var ki imrendirici yerlerin başında geliyor. Daha Bursa'ya girişte, 3 km kala yani çevre yolunun hemen altında, çölde vaha misali bir emekliler parkı var.
Emekli olunca toprakla ilgilenmek ne keyifli bir uğraştır. Ama araziniz, bahçeniz yoksa bu zevki nasıl tadacaksınız : Bu sorunun yanıtını Bursa Belediyesi veriyor.

Kiralık bahçeler
Bursa'nın eski Belediye Başkanı Ekrem Barışık, Almanya ziyaretinde gördüğü bir uygulama üzerine Bursa'da dere yatağını düzeltip 250 metre karelik bahçeler parsellemiş, etrafını tel örgüyle çevirip içlerine de ahşap küçük kulübeler kondurup emeklilere kiralamış.
Kiralama şartları çok basit:
Emekli olacaksınız ve her yıl bahçeyi ekip biçeceksin o kadar. Bursa'lı emekliler her sabah büyük hevesle kiralık bahçelerine geliyor, kimisi çiçek yetiştiriyor kimi sebze. Su sorunu yok; parkta buz gibi kuyu suyu var, kullanımı da ücretsiz. Emekliler parkında akla gelen her türlü hizmet düşünülmüş. Parkın 24 saat görev yapan bekçisi var, postacı bile geliyor, telefon kulubesi de var hemde çalışıyor. Bahçeler arası yarışmalar yapılıyor. Emekli Şükrü Çerezci gül birincisi olmuş. Eski Başkan sürekli hayır duasıyla anılıyor. Emekli İbrahim Albayrak ise "Emekliler parkındaki" bahçesinde marul, maydanoz, dereotu kısaca kış sebzeleri yetiştiriyor. Neredeyse gerçek tadını, yaprağının kokusunu unuttuğumuz domatesleri, taze soğanlardan yaptığı demeti sarıp evine götürüyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nce kiralanan bu bahçelerin benzerini de Yıldırım Belediyesi Vakıf köyde 50 dönüm araziyi parselleyerek yapmış ve hemen kapışılmış.
Şehirlerde apartmanlara sıkışmış sakinlerin böyle kiralık bahçelere ne büyük ihtiyacı olduğunu düşünerek yazdığım satırlar umarım diğer Belediye Başkanlarına da örnek olur. Hergün bir yenisi sırıtarak yükselen gökdelenlerden arta kalan arazilere bir de belki bu gözle bakarlar!

Türkiye'de tek
Bursa'da gezilip görülmesi gereken yerlerden birisi de kendi konumu itibariyle Türkiye'de ilk ve tek olma özelliğine sahip Ormancılık Müzesi. Çekirge semtinde aynıisimle anılan caddesi üzerindeki "Saatçi Köşkü", 19.yüzyıldan kalma Barok mimari tarzı mimari ve çevresiyle dikkat çekiyor. Köşk günümüzde ormancılıkla ilgili bir nevi ihtisas müzesi olarak da işlev görüyor.
Ormancılık Müzesi'nin kurucusu ve müdürü olan Bülent Zafer Öztaptık, ziyaretçilere ormancılık hakkında bilgi verildiğini, çevre bilinci konusunda fikir sahibi olmarı sağlandığını belirtiyor. Müze teşhir salonlarından doldurulmuş orman canlıları; vahşi hayvanlar ve kuşlar, orman hayatında görülebilecek zararlı ve faydalı böcekler, biyolojik mücadele, kudağ'da zirveye yakın yer bitkileriyle beslenen endemik kelebekleri görülüyor. Ayrıca dünyada sadece Amerika'da bulunan "Sekoya" ağaçlarının Anadolu'da bulunup ve doğadaki konservasyonu ile günümüze gelebilmiş fosilleri, ağaç kesitleri de sergileniyor. Pazartesi hariç her gün ücretsiz görülebilen Ormancılık Müzesi gezisinden sonra dönemin özelliklerini yansıtan Saatçi Köşkü bahçesindeki terasta kamelya ve havuz yanında oturup ağaçlar altında dinlenebilirsiniz.
Aynı cadde üzerinde Karagöz ile Hacivat'ın mezarı ve kendilerine ayrılan temsili maketlerinin bulunduğu bölüm de yer alıyor.


Bursa Saat Kulesi

Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Sultan 1.Osman ve Sultan Orhan türbelerinin kuzeyindeki Tophane Parkı içinde bulunuyor. Osmanlı devrinde Ramazan ayı iftar vaktini bildiren topun atıldığı yerde bulunması nedeniyle "Tophane" diye de anılan kule, Sultan 2.Abdülhamit'in tahta çıkışının 30'uncu yıldönümü olan 31 Ağustos 1906'da bitirilerek, Vali Reşit Mümtaz Paşa tarafından törenle Bursalılar'ın hizm
etine sokulmuştu. 4.65 x 4.65 metre planlı, 6 katlı saat kulesi, 25 metre yüksekliğinde. Günümüzde orijinali yerine elektronik bir saat takılan kule, Bursa Belediyesi'nce yangın gözetleme amacıyla da kullanılıyor.
Açık hava müzesi görünümündeki şehir turunuz bitince dönüşte alabilecekleriniz arasında şubeleri büyük şehirlere de yayılan ünlü havlucuların ürünleri olabilir. Bursa ile özdeşleşen iskender kebabın lezzet sırrı, Uludağ eteklerinin kokulu ot ve kekikleriyle beslenen koyunlarının eti ve özel mandıranın imali tereyağından geliyor.
İsmini de 4000 yıllık Türk yemeği kuzu çevirmeyi döner kebabına çeviren İskender'den almış. Yüzyıllarca yerdeki ateşe paralel olarak pişirilen kuzuyu sinir ve kemiklerinden arındırıp dikey metal çubuk üzerine kendi ekseninde dönmesini sağlayan İskender pişen kısımları uzun bıçakla yaprak yaprak keserek döner kebabını bulmuş.
Kuruluş tarihi 1867 olan Kebapçı İskender'in devamını oğulları Nurettin, Süleyman ve Cevat kardeşler sağlamış. Babaları Süleyman olan üçüncü kuşak Fahri, Yavuz ve torun İskender yüz yılı aşkın süreyi geride bırakmanın gururunu yaşıyorlar.

Hünkar Köşkü Müzesi
1844 yılında Osmanlı padişahı Abdülmecit adına av kşökü olarak inşa edilen Hünkar Köşkü, 19 günde bitirilmiş. Abdülaziz ve V.Mehmet Reşat kalmış. 1925 yılında ise Atatürk, resmi ziyaretlerin dışında 4 kez dinlenme amaçlı kısa sürelerle kalmış. 1995 yılında restorasyona başlanarak, 29 Mayıs 2003 tarihinde ziyarete açılan Hünkar Köşkü, pazartesi günü dışında 09:30 - 17:00 arası ücretsiz gezilebiliyor. Sanat tarihçisi Zehra Ursavaş'ın müdürlüğünü yaptığı Hünkar Köşkü, tavan kalem işi süslemeleri, Bursa seyir panoramasına hakim bahçesi, dönemi yansıtan orijinal eşyaları ve Atatürk odasıyla ilgi çekiyor.






Bursa Kent Müzesi
3 katı ile hizmet veren müze, girişte ziyaretçileri antika bir araba ile karşılıyor. Atatürk köşesi, Bursalı ünlü iş adamları ve çeşitli standları gezen ziyaretçiler, üst katta Bursa Futbol Tarihi Sergisini görüyorlar. Müzenin zemin katında ise, çeşitli iş kollarının çalışmalarını yansıtan cansız mankenlerle sunumu yapılıyor.
Kalaycı, nalbant, semerci, kumaşçı, şekerci, dönerci gibi dükkanlar aslına uygun dekorları ile ilgi çekiyor.






Bursa Anadolu Arabaları Müzesi

Bursa'nın gezi yerleri arasında bir de Umurbey Mah. Kapıcı Cad. Yıldırım semtinde Bursa Anadolu Arabaları Müzesi bulunuyor. Anadolu üretim ustalığının değişik tasarımlarının örneklendiği müzede, ağaç arabalar, kırsal arabalar, yol arabaları ve savaş arabaları görülebiliyor. Roma dönemi savaş arabası, kupa, Balıkesir öküz arabası, Tokat kağnı, Bursa, Akhisar öküz arabası, Bursa Derin Esebey, Akhisar tek atlı Esebey, Konya çarklısı, Sivas at arabası, Bursa, Trakya, Eskişehir Tatar arabası, İstanbul çarklısı, Fayton, briçka, panyo, ağır yük arabası, top arabası gibi örneklerin yer aldığı
müzede Anadolu tarihinin çeşitli dönemlerini yansıtan 31 motorsuz araç ın yanısıra, Tofaş'ın 30 yılda ürettiği otomobilleri temsilen 10 adet otomobil de sergileniyor. Bu bölümde, ilk Murat 124, ilk Murat 131 ve ilk Kartal'ı da görmek mümkün.

Ücretsiz gezilebilen müze, pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 arası açık. Tel: 0224 329 39 41

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder